Patili canlıların üreme hakkı üzerine tartışmalar bir kenara, dişi kısırlaştırma/Ovariohisterektomi operasyonu yani rahim ve yumurtalıkların cerrahi işlem ile alınmasının faydalarına odaklanmak gerekir.
Hayatı paylaştığımız patili dostlar açısında söz konusu operasyonun faydaları nedir?
Yalnızca sahiplenilmiş patili dostlar için değil sokaktakiler için de kontrolsüz üremenin önüne geçilmelidir.
Neden mi?
Bakınız, kısırlaştırılmadığında bir çift köpeğin nasıl bir zincirleme üreme sayısına erişebileceğini 6 yıl ile örnekleyelim.
Birinci yılda 16, ikinci yılda 128, üçüncü yılda 512, dördüncü yılda 2 bin 48, beşinci yılda 12 bin 288 ve altıncı yıla gelindiğinde 67 bin popülasyonuna erişebilir.
Yine örneğin kedilerde 8 senede bu üreme zinciri, 2 milyon 72 bin 514 sayısına ulaşabilir.
İnanılmaz değil mi?
Bu nedenle ‘bilinçli sahiplenme’ olarak tanımladığımız; evin bir bireyi olarak bütün ihtiyaçlarını sağlıklı karşılayabilmek, hastalık halinde sokağa terk etmemek, bakılabilecek kadar patili dost sahiplenmek çok önemlidir.
***
Kısırlaştırma ile amacımız, kesinlikle soylarını tüketmek değil.
Araba altında ezilmelerini, salgın hastalıklara yakalanmalarını, şiddete maruz kalmalarını, zehirlenerek öldürülmelerini, sigara izmaritleriyle oynamalarını, kavga ederek kendilerini yaralamalarını önlemek.
Düşünün ki ilk senelerinde yavruların dörtte biri açlık, hastalık, soğuk hava veya trafik kazalarından dolayı hayatını kaybediyor.
5199 sayılı ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda şöyle diyor: Kısırlaştır, aşıla, doğal yaşam ortamına bırak.
Bu noktadan hareketle kısırlaştırmanın bir başka faydası da şunlardır:
Kısırlaştırılmış dişiler, hamile kalamaz ve kızgınlık haline giremez. Sonuçta erkek köpekleri tahrik etmez, onları saldırganlaştıramaz.
Kısırlaştırılmış erkekler hem dişiyi hamile bırakamaz hem de eğer dişi koku saldıysa bu kokuyu duymaz. Onların da saldırganlık ve tahrik olma durumları ortadan kalkar. Bu sayede kavga edemez ve insanlar ile daha dostça yaşar.
Eğer kısırlaştırma ve sokağa geri bırakma yeterli bir periyotta yapılırsa uzun dönem için iyi bir çözüm verir, bu sayede güvenli ve sakin bir nüfus oluşturmanın yanı sıra insan sağlığını da tehdit etmez.
***
Bu konuyu bir ay önce yaptığım bir operasyonla örneklemek istiyorum.
Sadece çok su içip çok idrara çıkma anamnezi (hastalık öyküsü) olan cocker ırkı 7 yaşındaki dişi bir köpeğimizde genel klinik muayenesinde meme tümörleri ve batın ultrason taramasında kapalı piyometra/rahim iltihabı saptadım.
Bu arada altını çizmeliyim ki piyometra, acil müdahale gerektiren sinsi ilerleyen, ölümcül bir hastalıktır.
Ardından hemen kan testlerini yaptım ve hiçbir parametresi (böbrek-karaciğer enzimleri, kan şekeri, kanda enfeksiyon, trombosit sayısı gibi) anormal çıkmadı.
Medikal antibiyotik tedavisine başladım ve cerrahi girişim ile önce kısırlaştırıp (rahim ve yumurtalıkları alıp) sonra meme tümörlerini uzaklaştırdım. Tümörlere cerrahi müdahale yapılırken tümör hücrelerinin cerrahi ekipmanlar ile metastaz olabilme riskinden dolayı en son tümörleri uzaklaştırdım.
Şu an çok daha iyi ama keşke riske girmeden, daha erken yaşta operasyonunu olsaydı. Çünkü erken yaşta kısırlaştırmak hayvanın kanser olma riskini azaltmaktadır.
Bu nedenle patili dostların sağlığı için kısırlaştırma operasyonundan korkmayın. Kısırlaştırmak da hayvanlara sahip çıkmanın bir parçasıdır.
Sağlıklı, paticanlı günlere…
29.11.2024 - 12:00
07.11.2024 - 12:00
25.10.2024 - 12:00
09.10.2024 - 12:00
26.09.2024 - 12:00
04.09.2024 - 12:00
23.08.2024 - 12:00
30.05.2024 - 12:00
01.05.2024 - 12:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir