Skorbord ile gelen başarı...

Bursa'da 2000 yılında halı saha işletmeye başlayan Gökhan Biçen, maç skorlarını yansıtmak için tesisine skorbord almak istedi.

O dönem yurt dışından getirilen bu ürünlerin fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle kendi imkanlarıyla yapmaya karar veren Biçen, malzemeleri temin ederek ürettiği skorbordu halı sahaya astı.

Gelen talepler üzerine ertesi yıl diğer halı sahalara da skorbord üretmeye başlayan Biçen, 2002'de spor sistemleri üzerine firma kurdu.

Halı saha işletmeciliğini ağabeyine devredip skorbord üretimine yönelen Biçen, futbolla girdiği sektörde diğer spor branşlarına yönelik de skorbord üretmeye başladı.

Biçen, Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA) tarafından akredite edilerek dünyadaki 8 üreticiden biri olma başarısı gösterdi.

Futbol ve basketbol başta olmak üzere Uzak Doğu sporları, su sporlarının aralarında bulunduğu yaklaşık 70 spor branşına yönelik skorbord üreten firma, bu süreçte 40'ı aşkın ülkeye ihracat yaptı.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Makine Bölümü mezunu Gökhan Biçen, AA muhabirine, 2000'de tesisine farklılık katmak ve stadyum havası kazandırmak için skorbord taktırmak istediğini söyledi.
Ürettiği skorbordun başka halı sahaların işletmecileri tarafından beğenildiğini belirten Biçen, "Kendi halı sahamız skorbord için üretirken birden kendimizi bunların üreticisi halinde bulduk." dedi.

Biçen, skorbord üretiminde kendilerini geliştirdiklerini, yurt içi ve yurt dışında 4 bine yakın tesise bu cihazlardan sattıklarını bildirdi.

Yıllar içinde FIBA akreditasyon belgesine sahip olduklarını anlatan Biçen, "Dünyadaki 8 üreticiden biri haline geldik. FIBA'dan akreditasyon olabilmek de kolay değil. Kriterleri çok ağır. Cihazlar yurt dışında testlerden, onaylardan geçiyor. Cihazların yazılımına ve teknik dayanıklılığına çok önem veriyorlar. Bu testlerden de başarıyla geçtik." ifadesini kullandı.

"Dünya şampiyonalarının oynandığı tesislerde cihazlarımız var"

Şu anda uluslararası müsabakaların yapıldığı birçok salonda skorbordlarının olduğunu kaydeden Biçen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yurt dışında dünya şampiyonaları da dahil olmak üzere tüm olimpiyatlarda dünya şampiyonalarının oynanabileceği tesislerde cihazlarımız var. Türk markasının oralara gelebiliyor olması çok gurur verici. Biz bunların üretimine başladığımızda maalesef ülkemiz bunu ithal ediyordu ve en çok yüksek bedellerle ülkeye girişi yapılıyordu. Bunu yerli üretim ve çok daha ucuz maliyetlerle halkımızın, ülkemizin hizmetine sunmak insanı gururlandırıyor. Uluslararası müsabakalarda cihazlarımızın çalıştığını görmek ve övgüler almak mutluluk verici bir şey."

Biçen, skorbordlardaki yazılım ve kart tasarımlarının tamamen kendilerine ait olduğu bilgisini verdi.

Ağırlıklı olarak basketbol salonlarında ürünlerinin bulunduğunu söyleyen Biçen, "Elektronik cihazlarımızdaki kart tasarımları, elektronik aksamları ve yazılımları kendi bünyemizde mühendislerimiz tarafından yapılıyor. Skorbord üretimimizin yüzde 70'ini yurt dışına ihraç ediyoruz. Türk cumhuriyetleri başta olmak üzere Doğu Avrupa, İran ve Irak'ta çok aktifiz. 70 spor dalında, yüzme branşından tutun Amerikan futboluna kadar aklınıza gelebilecek tüm branşlarda skorbord üretimi yapıyoruz. Karate, judo gibi minder sporları ve su sporlarının hepsinde varız." diye konuştu.

"Skorbordu yapabilmek için spor branşının bütün kurallarını bilmemiz gerekiyor"

Firmanın imalat sorumlusu ve yazılım mühendisi Vahit Gemici de uluslararası akreditasyonu alırken cihazların Almanya'daki özel bir merkezde kırılmazlık, dayanıklılık, zamanlama gibi birçok teste tabi tutulduğunu belirtti.
Futbol, basketbol, koşu, güreş, yüzme gibi birçok spor dalı için skorbord ürettiklerini bildiren Gemici, şunları söyledi:

"Bir skorbordu yapabilmek için o spor branşının bütün kurallarını bilmemiz gerekiyor. Kuralları öğrenmek için hakemlerle, yöneticilerle konuşuyoruz. Yapmanız için bilmeniz gerekiyor ve mutlaka önce kuralları öğreniyoruz. Pek spor yapmıyoruz ama sporun bütün kurallarını biliyoruz. Skorbord basit bir ekran gibi görünüyor ama arkasında çalışan yazılımın ve sistemlerin karmaşık bir yapısı var. Mesela basketbol oyunun bir düdükle kontrol edilmesi var. Hakemin düdüğü çalması ve oyunun durması, o esnada skorbordun düdük sesini algılayıp o anda süreyi durdurması çok önemli. Bu ses kontrolünü biz kullanabiliyoruz. Bir basketbol salonunda 8 ekran oluyor. Bu 8 üniteyi tek bir noktadan kablosuz olarak kontrol edebiliyoruz."