TSE’den sürpriz aday adayı...
Siyasi partilerde 14 Mayıs hazırlıkları sürüyor.
Milletvekili aday listesinde yer almak üzere aday adaylığı başvuruları devam ediyor.
Hemen her partiden kamuoyuna bir takım kulis bilgileri yayılıyor.
Birçok isim hakkında temelde söylentiden ibaret iddialar yankılanıyor.
Bilgi, belge ve beyana dayanmayan fısıltılarla gündem şekilleniyor.
Tek tek her fısıltıya yer vermek, her yankıyı aktarmak bazen sürece katkıdan çok zarar veriyor.
Bunu geçmiş tecrübelerime binaen ifade etmeliyim ki çoğu zaman gazeteci, kişisel rant hesaplarına da alet ediliyor.
Çoğu zaman meslektaşlarımız bunun farkında olmuyor. Tabi ki bile isteye kendini araç kılanlar da yok değil.
Bu noktada önemli olanın karşılıklı etik çizginin aşılmamış olmasıdır.
İşin içine akçe girmeyen alet olma durumlarında gazetecinin iyi niyetini sorgulayamazsınız.
Şayet karşılıklı bir alışverişe dönmüşse işte o noktada bir noksan veya yok sayılan şeyler var demektir.
Seçim sathı mahallinde olduğumuz bugünlerde kaleme alacağım yazılarda kulislerde adı geçen isimleri, bir doğrulama yöntemine göre aktaracağım.
Çünkü o kadar fazla isim kulaktan kulağa yayılıyor ki bunlardan bazılarının asılsız, bazılarının salt siyasi ayak oyunları, bazılarının ise menfaat odaklı olduğunu yeterince tecrübe ettik.
Belki ileride bir gün bu konuda istemeyerek yapılan hatalar için de nedamet getirmek gerekir.
***
Cumhurbaşkanlığı için adaylar belli...
Sandık aritmetiğine ilişkin bir takım hesaplamalar yapıldığı ittifakların genişleme çabasından anlaşılıyor.
Bireysel anlamda adayların, seçim kampanyalarındaki liderlik performansının sonuçta etkili olacağı tartışma götürmez.
Ancak cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden biri olarak görülen 14 Mayıs’ta en az aday performansı kadar vekil listelerinin kalitesi de önem arz ediyor.
Hem iktidar hem de muhalefet açısından kimi koysam kazanır diyebileceğimiz bir atmosfer yok.
Her iki kanatta da eskiyen ve yıpranan isimler var.
Özellikle muhalefetin eskiyen ve yıpranan yüzleri mevcutta bulundukları illerin dışındaki bölgelerden listeye alma planında olduğu duyuluyor.
Hatta isimler de dolaşıyor ama dedim ya doğrulatmadan yazmayacağım. Merak eden varsa arasın söyleyeyim.
İktidar açısından ise listelerde değişim beklentisi, bilhassa 3 dönem kuralı dolaysıyla yüksek seviyede.
Fakat henüz ittifak içinde ortak liste olasılığının gündemden kalkmamış olması nedeniyle bir oran kestirmek güç görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı için en güçlü adayın Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu kamuoyunun ortak kanaatidir diyebiliriz.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tek başına ‘güçsüz’ fakat Yavaş ve İmamoğlu’nun yardımcılığı ile ‘güçlendirilmiş aday’ konumunda olduğu söyleniyor.
Bu noktada altını çizmek gerekir ki siyasetin her başlığında olduğu gibi seçimde de kadro her şeydir.
Haliyle oluşturulacak vekil listeleri, kampanyaya yük değil katkı koyacak seviyede olmalıdır.
Millet İttifakı’nın sembolik gibi görünse de Yavaş ve İmamoğlu hamlesi, iki büyük kentte bu isimlere yönelik sempatiyi konsolide etme çabasının bir göstergesidir.
Evet, belki bu iki isme cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevi verilmesi anlamsız görünebilir. Ama bunun başlı başına seçim için bir sempati devşirme olduğu ve İstanbul sermayesinin etkin rolü iyi anlaşılmalıdır.
Henüz, iktidar kanadından Sayın Cumhurbaşkanı dışında bu iki kentteki seçmenin sempatisini kazanmış bir isim yansıması yok.
Yüksek ihtimalle de bakanların öncü rol üstlendiği listeler göreceğiz. Şüphesiz bu etkili olacaktır. Beraberinde listelerin samimi ve gayretli isimlerle pekiştirilmesi de gerekecektir.
Büyükşehirler başta olmak üzere tüm illerde vekil listelerinin bir yıldız takımı şeklinde oluşması kaçınılmazdır.
Elbette her partinin aday belirleme yöntemi farklı; kimi talimatla, kimi finansmanla, kimi de gayrete ve samimiyete göre belirliyor.
Listelerin nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek. Haliyle belirleme yöntemini o günlerde konuşmak daha doğru olacak.
***
Öte yandan yukarı da söylemiştim; aday adaylığı için gelen duyumlardan doğrulama yaptıklarımı aktaracağım...
AK Parti’de Milletvekilliği adaylığı için adı geçen isimlerden biri de TSE Bursa Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev’di.
Dün telefonla görüştüğüm Hüsrev, İstanbul ve Bursa’dan aday olmak için başvurduğu söyledi.
Uzun yıllar bürokraside üst düzey yönetici pozisyonunda görev alan Mehmet Hüsrev, aday adaylığı için görevinden istifa etti.
Kent dinamikleri ve kurumlarla sağlıklı iletişim kurduğu gözlenen Hüsrev’in Bursa’dan olası vekil adaylığının kabul görmesi yüksek.
Sivil toplumcu kimliğiyle de öne çıkan Hüsrev’in, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Federasyonu’nun (TÜMBİFED) Genel Başkanı olduğu da biliniyor.
TÜMBİFED Genel Başkanlığı ile Mehmet Hüsrev’in hem bürokrasiye hem de iş dünyasına yakın bir isim olarak yer alacağı listeye güç katacağı söylenebilir.
Bursa’da farklı kurum ve kuruluşun birçok toplantısında karşılaştığımız ve samimi yaklaşımı ile öne çıkan Mehmet Hüsrev’e aday adaylığı sürecinin hayırlı olmasını dileriz.
ETİKET :