Utanç verici!


"Rezillik" diye bir kelime vardır lügatımızda.
İstenmeyen, beğenilmeyen, hoş görülmeyen, tasvip edilmeyen, hatta ayıp, çirkin ve olumsuz sayılan bir olay olduğunda, yaşandığında toplumu oluşturan kurum, kuruluş ve kişiler tarafından "Rezillik" diye tanımlanır.
Meydana gelen olay için de "Rezalet" denir.
Türk futbol tarihine geçecek nahoş bir olay yaşandı.
Bu olmamalıydı.
Yaşanmamalıydı.
Hakeme saldırı Türk futboluna saldırıdır.
Bu da yapıldı ya!
Bu da yaşandı ya!
İnanılacak gibi değil.
Seyirci değil.
Futbolcu değil.
Saha görevlisi değil.
Takım kadrosundan biri değil.
Türkiye futbol sahalarında olmamış, yaşanmamış olayı bir kulüp başkanı tüm dünyaya yaşattı.
Takım başkanı oynanan oyunun hakeminin kararlarını beğenmeyip sahaya girip, hakemi yumrukluyor!
Tekmelemeye kalkıyor.
Bu yumruk Türk futboluna atılmıştır.
Tam bir rezalet.
Hangi gerilim bunu yaşattı?
Buraya nasıl gelindi?
Nasıl gelinmesin ki!
Her maçın ardından TV yorumcuları, gazete yorum yazarları, bazen teknik adamlar, bazen de idareciler hakemleri öylesine eleştiriyor...
Öylesine tenkit ediyor...
Öylesine yerden yere vuruyorlardı ki !
İşte sonuç.
Hakemler tabi ki yanlış kararlar verebilirler.
Hatalı düdük çalabilirler.
Saniyelik olayları göremeyebilirler.
Gözden kaçırabilirler.
Tabi ki bazı kararlar oyunu etkileyebilir.
Tabi ki takım taraftarlarını üzecek düdükler çalabilirler.
Ancak bu demek değildir ki sahaya girip hakemi yumruklayacaksınız!
Tekmeleyeceksiniz!
Utanç verici.
Hani spor dostluktu?
Barış ve kardeşlikti?
Centilmenlikti?
Bu ne şimdi?
Yakışmadı.
Türk futbolu kara geceyi yaşadı.
Unutulacak gece değil.
Unutulacak maç değil.
Unutulacak futbol olayı değil.
Hiçbir özür bunu affettiremez.
Futbol adına dünyaya rezil olduk.
Nerede centilmenlik?
Nerede hoşgörü?
Nerede fair-play?
Bize yakışmadı.
Bu kadar fanatik olmak Türk futboluna zarar verir.
Verdiği gibi...
Asla şiddet ve spor iç içe olmamalı!
ETİKET :